“Daha önce kaleme aldığımız ‘Gazeteciliğin Kutsallığı ve Kalemini Kirletenler’ başlıklı yazımızda da vurguladığımız gibi, gazetecilik mesleği tarafsızlık, şeffaflık ve kamu yararına hizmet gibi temel ilkeler üzerine inşa edilmelidir. Ancak ne yazık ki, günümüzde bu kutsal mesleği kendi çıkarları ve belirli odakların kılıcı haline getirenler, sosyal medya mecralarında sergiledikleri tavırlarla okurlarına olan saygısızlıklarını gözler önüne sermektedir.
Bu bağlamda, yakın zamanda şahit olduğumuz bir sosyal medya paylaşımı, ‘gazeteci’ sıfatını taşıyan birinin meslek etiğinden ne denli uzaklaştığını açıkça göstermektedir. Şahsın, profilini kilitleyen kullanıcıların takip isteklerine karşı kullandığı şu ifadeler: ‘Okuma yazmanız yok mu? Yoksa okuduğunuzu anlayamıyor musunuz? Veya beni mi delirtmek istiyorsunuz? Kardeşim profilimde herkese açık olarak yazıyor; PROFİLİN KİLİTLİ ise bana istek gönderme! Benimle arkadaş olmak zorunda değilsin, ekleme beni… Kabul etmemmmm…’ sadece bir sosyal medya çıkışından ibaret değildir. Aksine, bu ifadeler, kamuoyunu bilgilendirme misyonu taşıyan birinin, kendisine ulaşmak isteyenlere karşı takındığı küçümseyici ve dışlayıcı tavrı gözler önüne sermektedir.
Bir gazetecinin, kamusal alanda var olan bir profilde, takipçi olmak isteyen bir bireye karşı böylesine sert ve aşağılayıcı bir dil kullanması kabul edilemez. Şayet bir gazeteci, şeffaflıktan uzak ve hatta agresif bir tavırla, kendisini takip etmek isteyen ‘kilitli profilleri’ bir tehdit olarak algılıyorsa, bu durum akıllara şu soruyu getirmektedir: “GAZETECİLİK ADI ALTINDA BİRİLERİNİN KILICI OLUP BAŞKALARI HAKKINDA YAPTIĞINIZ YALAN YANLIŞ SÖYLEMLERİNİZ SİZİ ÇOK MU ÜRKÜTÜYOR!!!” Bu denli bir tedirginlik, ancak ve ancak yapılan haberlerin doğruluğundan şüphe duyan, belki de gerçeği çarpıtan bir zihniyetin ürünü olabilir. Unutulmamalıdır ki, eldeki imkanlar iyi kullanılırsa halka hizmet olur, kötü kullanılırsa zulüm. Vatandaşa zulüm olmayın, kötülerin hizmetkarı olarak topluma zarar vermeyin. Bu dünyanın peşinden ahiret hayatı ve hesap günü başlayacak, ateşe yakıt olmayın. Gerçek gazetecilik, korkularla değil, gerçeklerle ve etik ilkelerle yoğrulmuş, aydınlatıcı bir misyon taşır. Sosyal medya da bu misyonun bir uzantısı olmalı, kişisel tatminsizliklerin veya korkuların aracı değil.”
Leave a Reply