Kdz. Ereğli, Zonguldak – Kdz. Ereğli’nin Sarıkorkmaz Mahallesi’nde yükselen modern bir apartman, sakinleri için yuva olmaktan çok bir ‘ihtilaf alanı’na dönüştü. Geçtiğimiz gün yerel basına yansıyan bilgilere göre, apartman müteahhidi ile daire sahipleri arasında yaşanan ‘ortak alan’ anlaşmazlığı, bina sakinlerini isyan noktasına getirdi. Temel ihtiyaç ve hakları olan ortak kullanım alanlarına erişimde yaşadıkları engeller, sorunu bir kişisel anlaşmazlığın ötesine taşıyarak toplumsal bir mağduriyet haline getirdi.
Anlaşmazlığın Fitili Nasıl Ateşlendi?
Olayın kökenleri, inşaatın tamamlanıp dairelerin teslim edilme sürecine dayanıyor. Apartman sakinlerinin iddialarına göre, binanın yapımını üstlenen müteahhit firma, sözleşmelerde ve kat irtifakında belirtilen bazı ortak kullanım alanlarını henüz teslim etmedi veya bu alanlara erişimi kısıtladı. Özellikle spor salonu, toplantı odası, çocuk oyun alanı gibi sosyal donatıların yanı sıra, depo veya sığınak gibi zorunlu ortak alanların da tam olarak faaliyete geçirilmemesi veya kullanılmasının engellenmesi, sakinlerin sabrını taşıran son damla oldu.
Daire sahipleri, daire alımı sırasında kendilerine sunulan projelerde ve tanıtım materyallerinde vaat edilen bu alanların, binanın değerini ve yaşam kalitesini artıran önemli unsurlar olduğunu belirtiyor. Ancak taşınma sonrası karşılaştıkları durum, vaat edilenlerin yerine getirilmediği bir hayal kırıklığı oldu.
Mağduriyet Zinciri: Ne Haklarından Mahrum Kaldılar?
Apartman sakinleri, müteahhidin bu tutumu nedeniyle birden fazla mağduriyet yaşadıklarını dile getiriyor:
- Erişim Engeli: En temel şikayet, ortak alanlara fiziksel erişimin engellenmesi veya keyfi olarak kısıtlanması. Örneğin, spor salonunun kapısının kilitli tutulması, çocuk oyun alanının kullanıma kapalı olması gibi durumlar yaşanıyor.
- Hak Kaybı: Tapuda ve kat mülkiyeti kanununda açıkça belirtilen ortak alanların kullanım hakkından mahrum kalmak, sakinlerin yasal haklarını ihlal ediyor. Bu durum, aynı zamanda tapu devri sırasında ödenen bedelin karşılığını tam olarak alamama anlamına geliyor.
- Yaşam Kalitesi Düşüşü: Apartman yaşamının sunduğu en büyük avantajlardan biri olan sosyal donatı ve ortak kullanım alanları, sakinlerin gündelik yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Bu alanların kullanılamaması, özellikle çocuklu aileler ve aktif yaşam sürmek isteyenler için büyük bir eksiklik.
- Yönetim Boşluğu: Ortak alanların teslim edilmemesi, apartman yönetiminin de işlevselliğini etkiliyor. Yönetim, bu alanların bakım ve işletmesinden sorumlu olması gerekirken, bu alanlara erişemediği veya mülkiyeti devralamadığı için gerekli adımları atamıyor.
Yasal Süreç ve Hukuki Haklar
Apartman sakinleri, müteahhitle yaptıkları görüşmelerden sonuç alamayınca, hukuki yollara başvurma kararı almış durumda. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, apartmanlardaki ortak alanlar tüm kat maliklerinin ortak mülkiyetindedir ve bu alanlar üzerinde her malikin arsa payı oranında hakkı bulunur. Müteahhidin, kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş binalarda ortak alanları keyfi olarak kullanıma kapatması veya teslim etmemesi, yasalara aykırılık teşkil eder.
Sakinler, avukatları aracılığıyla tespit davası açma, ihtiyati tedbir kararı aldırma ve müteahhit aleyhine yasal işlem başlatma hazırlığında. Ayrıca, Tüketici Mahkemeleri’ne de başvurarak tüketici hakları kapsamında mağduriyetlerinin giderilmesini talep edebilirler.
Bundan Sonra Ne Olacak?
Sarıkorkmaz Mahallesi’ndeki bu ‘ortak alan’ krizinin nasıl bir sonuca ulaşacağı merakla bekleniyor. Apartman sakinleri, haklı taleplerinin karşılanması ve müteahhidin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda kararlı. Bu olay, benzer durumlar yaşayan diğer apartman sakinleri için de emsal teşkil edebilecek önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçiyor. Toplu yaşam alanlarında huzurun ve yasal hakların korunması adına, bu tür anlaşmazlıkların şeffaf bir şekilde ele alınması ve hukuki çerçevede çözüme kavuşturulması büyük önem taşıyor.
Leave a Reply