Geleneksel sigarayı bırakma bahanesiyle piyasaya sürülen elektronik sigaralar, ısıtılmış tütün ürünleri ve özellikle gençler arasında popüler olan tek kullanımlık PUF’lar, “zararsız alternatif” algısının aksine ciddi sağlık riskleri taşıyor. Uzmanlar, bu cihazların akciğerlerde kalıcı hasarlara ve ölümcül sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Akciğerlerde Yağlı Zatürre (Lipid Pnömonisi) Tehdidi
Elektronik sigara kullanıcıları, cihazlardaki yüksek nikotin ve buharlaştırılan yağlar nedeniyle “yağlı zatürre” (lipid pnömonisi) adı verilen tehlikeli bir akciğer hastalığı riskiyle karşı karşıya. Özellikle gençlerde bu durum hızla artış gösteriyor. Nikotin yağda çözünebilen bir madde olduğu için, cihaz çalıştığında buharlaşarak doğrudan akciğerlere çekiliyor. Uzmanlar, bir damlanın binde biri kadar az bir yağın bile akciğere ulaşmasının hayati tehlike yaratabileceğini belirtiyor.
Gençler Arasında Bağımlılık Patlaması
Yurt dışında yapılan araştırmalar, 18-24 yaş grubundaki bireylerin önemli bir kısmının geleneksel sigara yerine bu buhar cihazlarını tercih ettiğini ortaya koyuyor. Elektronik sigaraların içerisindeki yüksek miktardaki nikotin, bağımlılığı artırırken, aynı zamanda akciğerlerde kalıcı hasarlara neden oluyor. “Daha güvenli alternatif” olduğu yönündeki algı, uzmanlar tarafından yanlış ve tehlikeli olarak nitelendiriliyor.
Yasak Olmasına Rağmen Kolay Erişim
Ülkede elektronik sigara ve PUF satışı yasak olmasına rağmen, bu ürünler kaçak yollarla pazara girmeye devam ediyor. Mevzuattaki sıkılığa rağmen, özellikle sosyal medya ve çevrimiçi platformlar üzerinden bu ürünlere erişim kolaylıkla sağlanabiliyor.
ABD’deki Vahim Durum: Binlerce Vaka, Onlarca Can Kaybı
Amerika Birleşik Devletleri’nde elektronik sigara ve benzeri ürünler nedeniyle gelişen akciğer hasarı (EVALI) teşhisi konulan vaka sayısı yaklaşık 3 bine ulaştı. Bu kişilerden 68’i hayatını kaybetti.
Uzmanlar, elektronik sigaranın “zararsız buhar” değil, ölümcül bir tuzak olduğu konusunda kamuoyunu uyarıyor. Özellikle gençlerin bu ürünlerden uzak tutulması ve toplumsal farkındalığın acilen artırılması gerektiği vurgulanıyor.














Leave a Reply